08/03/2015
Gülseren Taşkın | 8 Mart Kadınlar Günü Röportajı | Termo Klima
Gülseren Taşkın: “Bence erkekler kadınları örnek almalı çünkü kadınlar erkeklerden daha çalışkan, hem iş hayatındalar, hem ev işleriyle ilgileniyorlar, hem çocuklarıyla ilgileniyorlar. Biz bu kadar uğraşırken hak ettiğimiz değerin verilmesi lazım. Herhangi bir ayrımcılık olmasın, erkek kadın şeklinde değil de birbirimize birer birey olarak bakalım. Ancak maalesef bayanlar daha çok eziliyorlar.”

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün çıkış noktası Ame­rika’daki kadın işçiler. Bu anlamda iklimlendirme sektöründe çalışan bir kadın işçi olarak Friterm’de 17. Yılını dolduran kadın işçi Gülseren Taşkın’la ger­çekleştirdiğimiz bu söyleşi çok önemli.



• Ne zamandan beri Friterm’desiniz? Bu sektörde çalışan bir kadın olarak bu sektör sizin için ne anlam ifade ediyor?

Ben 17 yıldır Friterm’de çalışıyorum. İşimden de memnunum. Üretmeyi seviyorum. İçimden gelen bir duygu… Ben buraya başladığımda kurve makinası operatörü olarak başladım. O makinada bir kaza ge­çirdiğimden dolayı bölüm değişikliği istedim. Daha sonra test bölümüne geçtim. Oradan da kaynak bölümüne geçtim. Çünkü daha çok hoşuma gidi­yordu, hatta test bölümünde çalışırken kaçıp kay­nak bölümüne giderdim. Burada kaynak işlemlerini zaten özellikle kadınlar yaparlar. Kaynak bölümünde zannediyorum iki tane erkek çalışan var. İnce işleri kadınlar daha iyi yapıyorlar. Özellikle hassas numu­neler, kadınlar tarafından yapılıyor.



• İşe girdiğinizde işin zorluğunu düşünerek bir te­reddüt yaşadınız mı?

Ben hiç kolay işte çalışmadım ki, küçük yaşlardan itibaren hep zor işlerde çalışarak hayatımızı kazan­dığımızdan dolayı bu işte de bir sıkıntı yaşamadım. Erkek işi gibi görünebilir ama biz kadınlar olarak işi­mizden gayet memnunuz.



• Siz işe başladığınız zamandan beri Fritem’de yine kadın çalışanlar ağırlıkta mıydı?

Evet, başından beri kadın işçiler çoğunluktaydı. Bir­çok arkadaşımızı buraya getirip tavsiye ediyoruz. Kadınlar olarak işimize daha çok sahip çıkıyoruz. Kadınlar çalışmayı daha çok seviyorlar, daha verimli çalışıyorlar. Bizim yaptığımız işlerin birçoğunu erkek­ler yapamıyorlar.
Gülseren Taşkın, termo, klima, dergi, röportaj


• Kadın olarak yaşadığınız zorluklar var mı? Ev-iş dengesini nasıl kuruyordunuz?

İlk başladığımız zamanlarda zorlandığımız zaman­lar oldu ama biraz da genç olmamız nedeniyle pek de anlamadık. Gece-gündüz demeden uzun saatler çalışıyorduk. Evde çocuklar var, bekleyen işler var. O zamanda ev işlerini gece yapıyorduk. Sabah yine 6’da kalkıp geliyorduk. İlk başta sistem tam oturmuş değildi, şimdi oldukça oturdu. Eskiden birçok şeyi elle yapıyorduk, şimdi her şey otomatik oldu.



• İş hayatındaki bayanların evlilik ve çocuk sahibi olma gibi sorunları var. Sizce bu sorunlar nasıl dü­zeltilebilir?

Bizim zamanımızda bu konu çok daha sıkıntılıydı. Doğum döneminde izin azdı ama şu anda bir ilerle­me var. Mesela; yeni doğum yapan bir arkadaşımız var, şu an doğum izninde, hamilelik döneminde her gün molasını kullanıyordu, fazla sıkıntılı iş yaptırmı­yorlardı ama eskiden böyle bir şey yoktu. Şu anda çok rahatlar ve böyle olması da gerekiyor.



• İklimlendirme sektöründe detaylı bilginiz var mı yoksa sadece ürettiğiniz işle mi ilgilisiniz?

Proje eğitimi, farklı ürünlerin eğitimi vs. her türlü eğitimi aldım. 2 senede bir de böyle eğitimlere yine giriyoruz, yeni bir gelişme olursa ondan da haberdar oluyoruz.



• Bayanlara bu sektörde çalışmalarını tavsiye ediyor musunuz?

Tabi ki de. Hatta arkadaşlarımın da burada çalışma­sını istiyordum, onları hep davet ediyordum ama şimdi şirkette yaş sınırı koyuldu, 30 yaşından büyük eleman almıyoruz. Durum böyle olunca genç ele­man alınıyor ama o gençler de bu işi kaldıramıyorlar, çok sabırlı değiller. Biz nerede olursa olsun iş dedik. Buraya alıştık dedik, ortam, çevre bunlar bir iş ye­rinde önemli etmenler. Şimdiki gençler masa başı iş istiyorlar, bir iş buyurduğunda yapmak istemiyorlar.



• Peki, çalışmanın size ne kazandırdığını düşünüyor­sunuz?

Bir kere sosyal ortam açısından çok faydası oldu, bana çok fazla bilgi kattı. Durmadan evde durmak insanı sıkıyor, iş hayatında açıkçası rahatlıyorum di­yebilirim.



• Müdürlerinizin, yetkililerin size bakış açılarının çok iyi olduğunu görüyorum. Yöneticileriniz hakkın­da ne düşünüyorsunuz?

Yöneticilerimizle aramızda hiçbir sıkıntı yok. Tabi bu kişiye göre değişiyor ama ben hiçbir sıkıntı yaşama­dım, memnunum.



• Friterm öncesinde başka bir şirkette çalıştınız mı?

Ben Bulgar göçmeniyim. Türkiye’ye ilk geldiğimde Apex askı fabrikasında 6 ay kadar çalıştım. Daha sonra kendi isteğimle ayrıldım. Sarten’e başladım, o da teneke üretiyordu. Ben plastik bölümündeydim, yine makinadaydım. Ben oradayken evlendim ama orası evli eleman çalıştırmıyordu. Ailem yok vs. de­dim, durumumu anlattım, çalışmaya devam etmemi kabul ettiler. Daha sonra hamilelik dönemimde çı­kardılar.



• 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için mesajınız nedir?

Bence erkekler kadınları örnek almalı çünkü kadın­lar erkeklerden daha çalışkan, hem iş hayatındalar, hem ev işleriyle ilgileniyorlar, hem çocuklarıyla ilgile­niyorlar. Biz bu kadar uğraşırken hak ettiğimiz değe­rin verilmesi lazım. Herhangi bir ayrımcılık olmasın, erkek kadın şeklinde değil de birbirimize birer birey olarak bakalım. Ancak maalesef bayanlar daha çok eziliyorlar.



• Peki, bayanların özellikle iş ortamında daha fazla ezilmesinin önüne geçmek adına sizce ne yapılmalı?

İşyerinin belli bir kuralı vardır, herkes ona uymak zo­runda. Erkek nasıl yapıyorsa bayan da işinin gerek­tirdiğini zaten yapar, sadece işyerinde fazla üzerine gidilmemesi, psikolojinin bozulmaması gerek.



• Kadınlar çok çabuk kırılabiliyorlar. İşyerinde de erkekler var ve sert bir ortam, bu denge nasıl sağla­nacak?

Evet, işimiz de stresli bir iş. Alttan alıyorsun, görmez­likten geliyorsun, moralini bozmamaya çalışıyorsun, işler bir şekilde yürüyor. Bir yerden sonra zaten bun­ları sorun olarak görmüyorsunuz, ben burada çalış­maktan memnunum.



• Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Geçmişe nazaran birçok düzenlemeler yapıldı. Sos­yal aktivitelerimiz vs. var, mesela; ben masa tenisi oynamaya başladım. Haftaya maçımız var. Bayanlar bu tür aktivitelere daha fazla katılmak istiyorlar ama zaman bulamadıkları için çok fazla katılamıyorlar. Bayanlara biraz daha fazla değer verilmesi ve çalı­şanlarla çalışmayanların ayırt edilmesi gerekiyor.